Ocak 18, 2014

saçmalarken ben adlı bir an işte...


- aklından geçeni yaz dedi. ne olduğunun bir önemi yok sadece yaz dedi..
-  yazıcam dedim.. yazıyor muyum bilmeden yazıcam dedim.

uyanmak bazen çok acı verici bir hal alıyor. özellikle de bilmediğim bir hisle uyuduğum gecelerin sabahlarında. durmadan beynimde zikreden bir şarkının esiri olmuş gibiyim. sürekli bir ritim tutuyorum. bazen olmadık bir yerinde o kadar sert dönüşlerle başa sarıyorum ki zihnim buna anlam veremediği gibi dağılıyor. o an da ne varsa hepsi birbirine karışıyor. sonra ben bilmediğim bir duygunun ardından saçma bir güne uyanıyorum. ardımda bıraktıklarıma çok sık dönmesem de an an aklıma düşen kareler, hani bir filmin içinden kesitler gibi. bazı filmlerin içine sıkıştırılmış fotoğraf karelerini yakalamak gibi.. sonrasında  ani bir hiiii sesi.. içim hep korkar mı gördüklerinden, korkuyorum..
yalnızlık aslında en sevdiğim kelime, durum, oluşum, bütünlük gibi bişii. ama bazen o kadar yalnızsıyorum ki kendimi.. bundan da korkuyorum. böyle anlarda sevdiğim bir şarkıya deli gibi sarılıyorum. ne anlattığının kelimelerinde bir önemi yok sadece beni rahatlatması önemli oluyor. yeni bir başlangıcı her an yapabildiğim hisssini hatırlatması gerekli gibi.. durmadan aynı şarkıyı uyanık kaldığım ana sıkıştırabiliyorum, ta ki derin bir nefes alıp verene kadar. huzursuz ruhuma derin bir nefes aldırmak... bu mühim..
kaybettiğim birşeyler var evet ama ne olduğu hakkında bir fikrim ya yok, ya da bilmek istemediğim için üstüne gittikçe farklı bir oyunun içinde oluyorum. bulamadığım gibi daha da dağılıyorum. zihin kontrolü diye birşey kesin vardır ve buna odaklanmam gerekebilir. belki de artık meditasyona başlamalıyım. bilmiyorum..
tüm bunlar içinde debelenirken başka bir şeyle uğraş dedi, kendini iyi hissettirecek seni yalnızlık duygusundan uzaklaştıracak bir şeylere odaklan dedi. keman çal, resim yap, yaz en iyisi yaz dedi. durmaksızın nefes almadan yaz dedi. tamam dedim inanmadığım bir tonda yazıcam dedim. önce bir şeyler yedim, sonra bir şeyler boyadım, sonra bir şeyler izledim, bir sürü bir şey ardından tamam dedim, nefes alamıyorum  tamam yazıcam dedim. yazdığımı bilmeden yazıcam dedim.
az önce derin bir nefes aldım. tüm bunların bir anlamı olmasa da ruhumda bir yerde bir mum ışığı yansıması yarattığı kesin. yine görmek istediğim yerlerin hayallerine dönebilirim, duymak istediğim seslerin, giymek istediğim renklerin..gri neden bu kadar güzel bilmiyorum ama hava da değil. içime yalnızlık doldurmayacak bir güne uyanmak için belki de olduğum yeri değiştirmem gerekiyordur. sürekli taşınarak yaşlanabilirim ya da yaşayabilirim. yaşamak; bir an için, hepsinin toplamı bana birşey ifade ediyorken başka ne için önemli olabilir ki. hiç kimsem yokken...
gri güzeldir. yalnızlık baki, umut iyi bir şey, rüya korkulmaması gereken bir şey, renkler iyi hissetirmeli, notalar döndürmeli. gri güzeldir dedim, renklerin hepsi gibi...



Dilek A.

NOT 1:  Yazdım ve okumadan yayınlama kararı aldım.

NOT 2: Fonda yine aynı şarkı vardı, okuyan olursa sesimi bu şarkıda duyabilir. . . . .



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder