Şubat 12, 2010

...


Dili tutulmuş kelimelerin zincirlerini kırarken, sessizce izlerken bir cam kenarında gün doğumunu, öylece kalırken bi başına……………..
Yalnızlık benimkisi; ne dile geliyor, ne ele avuca.
Dokunduğum her beden bana daha da bir yabancı oysa. Her adını söylediğim adam bir başkasının ruhunda geziniyor. Bana özel kalan kimin adı bilmiyorum. Kim sadece benim olabildi bunca zaman ya da ben sadece kimin olabildim?
Sahipsizim…...... Sende benim gibi bir sahip arıyorsun kendine. Sokaklar değil oysa ki bunun adresi, yatağımda değil. Ama sen hep benim bedenimden geçiyorsun. Dur dedikçe daha da çok istiyorsun. Üzerine giydiğin benim giysim, en son giydiğim geceliğimden dökülen senin terin. Kokun saçlarıma dek işlemişken ve beni duymadığın her dakika benden kaybettiklerin olduğunu bilmiyor musun?
Yarın hiç gelmeyecek bir sabaha uyanacağım. Her güne merhaba derken ne kadar da büyük bir yalanı yaşatıyor olduğumu sen yine görmeyeceksin. Gülümseyen dudakların değil gözlerin olsun isterken...
Uzun soluklu zamanların dilinde dolaşacağım bir süre. Gezgin ruhum ne zaman bedenime hapsolursa o zaman döneceğim. Döndüğüm halimden memnun kalır mısın sevgilim, beni yine sever misin söylemeyi unuttuğun sözlerinle?
Gelme, ne de benim sana gelişime bir iznin olsun. Üzerimden geçen her beden sana benden bir acı daha bırakacakken, gelme... Ben sana çok acı veririm.
Sözlerimden dökülen kanları bırak ben içeyim, sen yokluğunla uyandığım sabahlarında kal. Bırak ben her gündoğumuna senin olmadığın yaşlarımı akıtayım. Bedenim bu kadar çok acıyla yanarken seni ısıttığımı düşünme…
Şimdi gecenin en siyah giysisini giyip seni kokluyorum.
Sahipsizim. Limansızım. Dilsizim……………Yapayalnızım……………………………………………

Temmuz 2006
Dilek A.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder